Kişilik, bireyin dünyayı algılama, düşünme, hissetme ve davranma biçimidir. Her insanın kişiliği, genetik mirasla çevresel etkenlerin birleşimiyle şekillenir. Ancak bazı durumlarda bu yapı, kişinin kendisiyle ve çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurmasını zorlaştıracak biçimde katı, esnek olmayan bir hal alır. Bu durum, psikiyatride kişilik bozukluğu olarak tanımlanır. Kişilik bozuklukları, bireyin duygusal dengesi, düşünce kalıpları, ilişkileri ve davranış biçimlerinde belirgin ve sürekli bir bozulmayla seyreder.
Kadıköy Suadiye Psikiyatri Kliniği’nde Uzm. Dr. Turan Çetin, kişilik bozukluklarını yalnızca bir tanı olarak değil, kişinin yaşam öyküsünün, duygusal deneyimlerinin ve savunma mekanizmalarının bir sonucu olarak değerlendirir. Tedavi sürecinde amaç, kişinin kendisini tanıması, duygusal düzenleme becerilerini geliştirmesi ve yaşamla daha sağlıklı bir denge kurabilmesidir.
Kişilik Bozukluğu Nedir?
Kişilik bozukluğu, bireyin iç dünyasıyla çevresi arasındaki uyumun bozulduğu, düşünce, duygu ve davranış kalıplarının toplumun beklentilerinden belirgin biçimde farklılaştığı bir durumdur. Bu fark, kişinin sosyal ilişkilerinde, iş yaşamında ve duygusal alanında ciddi zorluklara neden olur.
Kişilik bozuklukları genellikle ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde belirginleşir. Çoğu zaman kişi yaşadığı sorunların farkında değildir; çevresindekilerle sürekli çatışma yaşar, ilişkilerde aynı kalıpları tekrar eder. Bu durum “karakter özelliği” olarak algılanabilir, bu nedenle tanı konulması zaman alabilir.
Kişilik bozuklukları; A, B ve C kümesi olmak üzere üç ana grupta sınıflandırılır.
Kişilik Bozukluğu Türleri
A Kümesi: “Tuhaf ve Eksantrik” Kişilikler
Bu gruptaki bireyler, toplumun genelinden farklı düşünme biçimlerine sahiptir. Sosyal ilişkilerde mesafelidirler, çoğu zaman içe kapanıktırlar.
- Paranoid Kişilik Bozukluğu: Sürekli güvensizlik ve kuşku haliyle karakterizedir. Kişi çevresindekilerin kendisine zarar vereceğine inanır, başkalarının niyetlerini kötü yorumlar, ilişkilerde mesafe koyar.
- Şizoid Kişilik Bozukluğu: Sosyal ilişkilerden uzak durma, duygusal soğukluk ve yalnızlık tercihiyle seyreder. Kişi, başkalarının ilgisine ihtiyaç duymaz, duygularını ifade etmekte güçlük çeker.
- Şizotipal Kişilik Bozukluğu: Garip inanışlar, tuhaf konuşmalar ve olağandışı davranış biçimleriyle tanımlanır. Bu kişiler, çoğu zaman gerçeklikle hayal arasındaki sınırları karıştırabilirler.
B Kümesi: “Dramatik, Duygusal ve Dürtüsel” Kişilikler
Bu gruptaki bireylerin duyguları hızlı değişir, ilişkileri yoğun ama dengesizdir. Dürtü kontrolünde zorluklar ve benlik algısında tutarsızlıklar belirgindir.
- Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu: Duygusal dalgalanmalar, terk edilme korkusu, dürtüsel davranışlar ve kendine zarar verme eğilimleriyle seyreder. Kişi bir anda çok sevdiği birini değersizleştirebilir, yoğun öfke patlamaları yaşayabilir.
- Narsisistik Kişilik Bozukluğu: Kişi kendisini diğerlerinden üstün görür, beğenilme ve takdir edilme ihtiyacı belirgindir. Eleştiriye tahammülsüzlük, empati eksikliği ve kırılgan bir özdeğer duygusu ön plandadır.
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Toplumsal kuralları hiçe sayma, başkalarının haklarını ihlal etme, suç davranışlarına yönelme eğilimiyle tanımlanır. Vicdan azlığı veya empati yoksunluğu belirgindir.
- Histrionik Kişilik Bozukluğu: Dikkat çekme, beğenilme ve ilgi odağı olma isteği baskındır. Kişi, duygularını dramatik biçimde ifade eder, yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir.
C Kümesi: “Kaygılı ve Kaçınan” Kişilikler
Bu gruptaki bireyler, kaygı, utangaçlık ve güvensizlik duygularıyla tanımlanır. İlişkilerde yakınlık kurma arzusu ile reddedilme korkusu arasında gidip gelirler.
- Kaçınan Kişilik Bozukluğu: Eleştirilme veya reddedilme korkusu nedeniyle sosyal ilişkilerden uzak durma eğilimi vardır. Kişi, kendisini yetersiz ve değersiz hisseder.
- Bağımlı Kişilik Bozukluğu: Başkalarının onayına ve desteğine aşırı ihtiyaç duyulur. Kişi, karar vermekte zorlanır, yalnız kalmaktan yoğun korku duyar.
- Obsesif-Kompulsif (Mükemmeliyetçi) Kişilik Bozukluğu: Aşırı düzen, kontrol ve mükemmeliyet ihtiyacı vardır. Kişi, ayrıntılara takılır, hata yapmaktan korkar, duygularını bastırır.
Belirtiler
Kişilik bozukluklarının belirtileri, her bireyde farklı biçimlerde ortaya çıkar; ancak genel olarak şu özellikler gözlemlenir:
- Duygusal dengesizlik ve ani öfke patlamaları
- Empati kurmada güçlük
- Katı, değişime dirençli düşünce kalıpları
- Sağlıksız ilişki biçimleri (aşırı bağlanma veya aşırı uzaklaşma)
- Kendilik algısında tutarsızlık, boşluk hissi
- Gerçekçi olmayan beklentiler ve kırılgan özdeğer
- Sık sık tekrar eden ilişki çatışmaları
- Suçluluk, utanç veya değersizlik duygularının sürekliliği
Bu belirtiler uzun süre devam ettiğinde, kişinin yaşam kalitesi, işlevselliği ve ilişkileri belirgin şekilde bozulur.
Nedenleri
Kişilik bozuklukları genetik, biyolojik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle gelişir. Çocukluk çağında yaşanan duygusal ihmal, travma, şiddet veya ebeveyn tutarsızlıkları en önemli risk faktörleridir. Kişinin güvenli bağlanma geliştirememesi, yaşam boyunca ilişkilerinde güvensizlik ve kontrol ihtiyacı yaratabilir.
Ayrıca kişilik gelişimi süresince çocuğun çevresinden aldığı onay, sevgi ve sınırlar da belirleyicidir. Aşırı eleştirel, reddedici veya aşırı koruyucu aile ortamları, kişilik yapılanmasının sağlıksız biçimde gelişmesine neden olabilir.
Tedavi Yaklaşımı
Uzm. Dr. Turan Çetin, kişilik bozukluklarının tedavisinde her bireyin özgün yapısını dikkate alarak bütüncül bir yaklaşım benimser. Kadıköy Suadiye Psikiyatri Kliniği’nde kişilik bozukluğu tedavisi yalnızca belirtileri azaltmaya değil, kişinin kendisini anlamasına ve daha sağlıklı ilişki biçimleri kurmasına odaklanır.
Psikoterapi, tedavinin temelini oluşturur. Bilişsel davranışçı terapi, şema terapi ve psikodinamik terapi yaklaşımlarıyla kişi düşünce kalıplarını fark etmeyi, duygusal tepkilerini düzenlemeyi ve ilişkilerde yeni davranış biçimleri geliştirmeyi öğrenir. Uzun süreli terapi, kişilik bozukluklarında kalıcı dönüşüm sağlar.
Amaç, kişiliği “değiştirmek” değil, kişinin kendi içsel dinamiklerini tanıyarak daha uyumlu ve dengeli bir yaşam sürdürebilmesini sağlamaktır.
Kişilik bozuklukları, insan ilişkilerinde, duygusal yaşamda ve işlevsellikte derin izler bırakabilir; ancak doğru terapiyle değişim mümkündür. Kendini sürekli aynı döngüler içinde bulan, ilişkilerinde aynı çatışmaları yaşayan ve içsel boşluk hissiyle baş eden bireyler için profesyonel destek almak iyileşmenin ilk adımıdır. Kadıköy Suadiye Psikiyatri Kliniği’nde Uzm. Dr. Turan Çetin, kişilik bozukluklarının tedavisinde güvene dayalı, empatik ve bilimsel bir yaklaşım sunar. Gerçek iyileşme, kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyi dönüştürmesiyle başlar.